BİR BİLİM ADAMI VARMIŞ
Bir bilim adamı varmış. Bir bilim adamı yokmuş. Bir varmış aslında hiç yokmuş. Bilime verilen önem hiç yokmuş. Bilim bir masal olmuş. Bir bilim adamı da hiç yokmuş. Ne yaşamış ne de yaşamamış. Bir ülkenin tarihine kara bir leke ve kocaman bir utanç bırakmış. Şayet utanmayı bilen insanların yaşadığı bir toplumda yaşamışsa. Bilime harcanan bir ömür, altına imza atılmış yüzlerce buluş, insan hayatına katılan gelişmeler bir şarkıcının vurulması kadar ilgi çekmiyormuş. Bir şarkıcının 4 yıl süren adım adım izlenen tedavisi kadar önemi yokmuş. Bu toplumda bilim bir kıylü kaal (dedikodu) imiş.
Ölümü Bile Yokmuş
Bir bilim adamı aslında hiç yokmuş. Ana haberde kurulan üç cümle ile 80 yıl bilime adanmış bir ömür özetlenmiş.80 yılın özeti sekiz dakika bile sürmemiş. Hiç bir şeyin bu kadar çabuk unutulmadığı bu ülkede bir bilim adamı cenaze töreni bile yapılmadan unutulmuş. Cenaze töreni naklen verilen bir sanatçı kadar ses getirmemiş. Ne yaşamı ne de ölümü ilgilendirmemiş ülkesindeki insanları. Ne acı oysa. Dünya önünde saygıyla eğilirken kendi ülkesinde yaptığı bilimsel seminerlere katılım bile bir futbol maçı kadar değer görmemiş. Bir masal gibi bitmiş koskoca üretmeye dayalı bir ömür. Daha da acısı bazılarının böyle bir ismi duymuşluğu da yok. Ne üretildi nasıl bir değer vardı elimizde farkına bile varamadık.