Kürtajdan Sonra Yapışıklık
Kadınların dünyasında bazen kürtaj ve sonrasında yaşanabilecek bazı tıbbi sorunlar da yer tutar. Asherman sendromu olarak bilinen rahim içi yapışıklık bu konu içindedir.
İstenmeyen gebeliklerin doktor tarafından sonlandırılması bugün işinin ehli kadın doğumcular tarafından yapılıyorsa artık kadın sağlığı açısından bir tehlike yaratmıyor. Doktorun belirleyeceği yöntemle, genel veya lokal anestezi altında, en fazla yarım saat sürüyor ve biraz dinlendikten sonra hasta normal yaşantısına dönüyor. Operasyon sonrası olabilecek komplikasyon ihtimali, kürtajın kalitesine bağlı olarak, artık çok az oranlara indi.
Bilinçsizlik Arttırıyor
Yazının konusu olan kürtajdan sonra yapışıklık problemi ise bilinçli ellerde yapılmayan kürtajların bir sonucudur fakat tedavisi mümkündür. Normalde rahim içi tabakası ön ve arka yüzeyli olarak iki parçadan oluşmaktadır. Her adet döneminde kanama ile vücuttan atılanlar ise geçici dokulardır. Sağlıklı olmayan bir kürtajda rahmin içindeki asıl tabakalar hırpalanıp birbirlerine yapışabilirler. Bu durumda adet görülmez ya da çok az yaşanır. Zaten bu durum rahim içi yapışması denilen kürtaj sonrası problemin en büyük ve tek belirtisidir. Genelde kürtajdan 45 gün sonra başlaması beklenen normal adet kanaması yaşanmıyorsa akla hemen asherman sendromu gelir.
Son Yıllarda Çok Azalmıştır
Rahimde yapılan küretaj (kazıma) işlemi olarak tanımlanan gebelik sonlandırma işlemi son yıllarda vakum yoluyla yapılmaya başlandı. Herhangi bir yabancı cisim rahme sokulmadığı için yapışma tipi sorunlar da yok denecek kadar azalmıştır, çünkü rahmin iç duvarları zarar görmemektedir. Fakat 10 haftayı geçmiş gebeliklerde bu yöntem kullanılmaz. Ya da aşırı kanama görülen rahim problemlerinde de tercih edilmez, gene cerrahi müdahale devreye girer. Asherman sendromu bu gibi durumlarda riskler içindedir. Bu durumun düzeltilmesinde ise spiral takma veya hormon tedavisi uygulanmaktadır.